Kayıtlar

Ocak, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Karayip Korsanları Salazar’ın İntikamı İncelemesi

Karayip Korsanları: Salazar’ın İntikamı, serinin beşinci bölümüdür ve Joachim Running ve Espen Sandberg (Kon-Tiki) tarafından yönetilmektedir . Salazar’ın İntikamı sanki daha önce hiç Karayip Korsanları izlememiş seyirci kitlesi için seriye bir yeni başlangıç fırsatı gibi. Kendi içinde başlayıp biten bir hikayesi var ve ne olduğunu anlamak için mutlaka daha önceki dört filmi izlemiş olmak gerekmiyor. Yolculuk, William Turner’ın oğlu Henry Turner (Brenton Thwaites) ve babasının Uçan Hollandalı Adam’ı denizin dibinde tutan laneti kaldırabilecek Poseidon’un Trident olarak bilinen efsanevi bir eser bulmayı taahhüt eden Elizabeth Swann’ın etrafında dönüyor. Jack Sparrow ve arkadaşları, Yüzbaşı Teague’nin üzerinde değerli bilgiler bulunduran Poseidon Trident’ı aramaya başlarlar. Okyanuslar üzerindeki tüm güçleri veren bu efsanevi eser, Okyanusların tüm korsanlarını ortadan kaldırmak için Bermuda Üçgeni’nden kaçan korkunç Yüzbaşı Salazar’ın hayaletlerinden kurtulmanın tek

Zincirsiz Filminin Özet ve Detayları

1858’de Teksas’ta, Speck Brothers, Afrikalı köle satıyor. Django (Jamie Foxx) adında bir köle satılır ve karısından ayrılır. Dr. King Schultz (Christoph Waltz), Speck Brothers’tan Django’yu almak istiyor. Schultz, Django ile konuşma yaparken, Speck Brother Ace sinirlendi ve silahını Schultz’a yöneltti. Schultz Ace’yi öldürür ve diğer Speck Kardeşi köle elinde bırakır. Schultz, Django’ya Brittle Brothers’ı bulmasına yardım ederken onun özgürlüğünü sunuyor. Django, Schultz ile ortak olur ve çırağı olur. Schultz, Django’nun köleleştirilen karısı Broomhilda’yı Broomhilda’nın (Kerry Washington) serbest bırakmasına yardım etmek istiyor. Schultz, Broomhilda’nın sahibinin Calvin Candie adında bir adam olduğunu bulur. Schultz, Broomhilda’yı  kurtarmak için Candie’den (Leonardo DiCaprio) satın almak için bir toplantı düzenliyor. Candie’nin ev hizmetçisi Django ve Broomhilda’nın birbirlerini tanıdıklarından şüphelenir. Candie anlaşmanın imzalanmasıyla birlikte Schultz’dan ısrar

Cingöz Recai Film İncelemesi

Onur Tanınmış; ülkemizde dizi ve film sektöründeki yeknesaklık ve bayağılıktan usanan insanlar için soluk alabilme alanı yaratan seçkin bir insan. Onun ismini film afişinde görmek dahi heyecanlanma sebebi. Ancak vizyona giren son filmi Cingöz Recai bende buruk bir hayal kırıklığı tadı bıraktı. İlk olarak Cingöz Recai'nin geçmişinden söz edelim. Peyami Safa tarafından yaratılan bu karakter aynı isimli kitap serisinin baş kahramınıdır; keskin zekası, kibarlığı, hırsızlıktaki ustalığı ve sadece zalimlerden çalması alametifarikasıdır. Peşindeki Başkomiser Mehmet Rıza için hem bir kahraman hem de yıllardır peşinde koştuğu bir arzu nesnesi olmuştur. Filme uyarlanmak üzere çok iyi bir temel değil mi sizce de? Ancak sunulan bu özellikler yalnızca güzel ve şık sahnelerin birbiri ardına sıralanmasıyla oluşan daimi kendi içinde devinen bir film çıkarmış netice olarak. Bu karakter yükü altında ezilmiş gibi.. Cingöz Recai'nin seyirciye tanıtılması gerekiyor ilk olarak. Bu t

The Godfather Film incelemesi

Godfather , Francis Ford Coppola’nın yönettiğive Mario Puzo ve Coppola’nınsenaryosundan Albert S. Ruddy’nin yapımcılığını yaptığı 1972 Amerikan suç filmidir. Aynı isimi taşıyan Puzo’nun 1969 tarihli romanına dayanan film, Marlon Brando ve Al Pacino’yu kuvvetli bir New York suç ailesinin öncüleri olarak canlandırıyor. 1940’lı senelerin New York’ta yaşayan bir Mafya ailesinin epik hikayesi ve öncülüğü babasından (Marlon Brando) en küçük erkek çocuğuyla (Al Pacino) geçerken imparatorluğunu rakip ailelerden savunmak için verdikleri mücadele. Vito Corleone (Marlon Brando), işi örgütlü suç olan başarılı, sıkı örülü bir ailenin başkanı Don (Baba) olan Baba. Kendini suç ailesinden ayırmaya çalışan kardeşleri Michael (Al Pacino) ile dalga geçen dürtüsel, sıcak tavlı Sonny (James Caan) ve sağdan hiçbir şey yapamayan Fredo (John Cazale) varisi barizdir. Vito, bu arada aile avukatı olan düz Başkan Tom Hagan’ı (Robert Duvall) kabul etti. Vito’nun karlı ilaç raketlerine girmeyi

Maide'nin Altın Günü Film İncelemesi

Gün geçmiyor ki sinema salonlarımıza bir başka yerli komedi filmi arz-ı endam etmesin.. İnsan izlemekte zorlanıyor; ancak önümüze her akşam konulan aynı yemeğin vereceği tadı veren birbirinin aynı yapımları sunmaktan sinemacılarımız yorulmuyor ne yazık ki. Benzeri bir örnek; bir tiplemenin sinema filmi uzunluğuna tabir yerindeyse çeke çeke uzatılmış serüveni : Maide'nin Altın Günü Herhalde hikaye merkezinde bir kadın karakter olması, diğer kolay komedilerden ayrılan ve bir nebze yakın olmama yol açan konu olsa gerek. Ezgi Mola takdir edilen, sempatik ve kabiliyetli bir oyuncu şüphesiz. Kendisinin hayat verdiği Maide Hanım, birçoğumuzun semtinde yaşayan bir tipleme diyebileceğimiz bilmiş bir teyzemiz. Kendisi ve semtindeki rakibeleri için alan muharebesi tadındaki güç gösterisi alanları da altın günleri. Film kolay bir skecin uzun sürümü tadında, düşünülebilir bir sona doğru ilerlerken; birkaç anlık güldüren sahne ile gönül almaya çalışıyor. İzlerken daimi "çok

Aile Arasında Film İncelemesi

Avrupa Yakası, bu ülkede gerçek bir başarıya erişmiş; içerisinde çok değerli ustalar barındıran, yeni yüzler yetiştiren, bir hayli kabiliyetli ismi birarada izleme fırsatı veren; matematiği olan, zorlamadan uzak, candan ve değerli bir sit-com dizisiydi. Gülse Birsel ismini hepimizin duymasına ve övgü toplamasına vesile oldu. Kendisi daha sonra Yalan Dünya dizisiyle yeniden aynı dinamikte; büyük ustaların elinin öpüldüğü yeni yetmelerin başının  okşandığı bir aile samimiyeti yakalamıştı. Geçtiğimiz günlerde vizyona giren Aile Arasında filmi de kendisinin kaleminden çıkma, benzer yolda ilerleyen bir hikaye. Oyuncuların kuvvetli performansları ile coşan, bayağılık ve ucuzluğa kaçmadan güldüren; "mizahi" bir film. Performans demişken; Demet Evgar ve Engin Günaydın takdire şayan.. Yüksek enerjileri hem filme hem de izleyen bizlere ışık saçıyor. Bilhassa kendilerinin bulunduğu sahnelerde güldürü ve seyir keyfi oldukça yüksek. Ancak her ne kadar senaristliği i

Babam ve Oğlum Filminin Özet ve Ayrıntılar

Babam ve Oğlum Filminin Özet ve Ayrıntıları: Babam ve Oğlum çocuğum, 2005 yapımı bir Çağan Irmak filmi. Ege’deki çiftlikten gazetecilik okumak için ayrılan Sadık’ın, yıllar sonra erkek çocuğuyla birlikte yine çiftliğe dönüşünün, 12 Eylül Darbesi arka tasarınında aktarıldığı filmin senaryosunu da yeniden Çağan Irmak yazdı. Film, Türkiye’de 3.500.000 seyirci hududunu aştı. Sadik, üniversite talebesi iken politik olarak aktif olan isyankâr gençlerden biridir ve babasının onun ziraat mühendisi olmasını ve Ege köyünde aile çiftliğini kontrol altına almayı umduğu halde, 70’lerde sol taraf gazetecisi oldu. 12 Eylül 1980 şafağı üzerine, ceberrut bir askeri darbe ülkeye girdiğinde, rastgele bir hastaneye veya bir doktora erişemiyorlar ve karısı Deniz’in tek çocuğu olan Deniz’i doğururken can verir. Uzun süren bir eziyet, yargılama ve mahpushane müddetinin hemen peşinden Sadik, 7-8 yaşında olan Deniz ile beraber babasına Hüseyin’in olayları düzeltmenin zor olacağını bilerek kö